Sağlık bakımından bir zararı bulunmayan fakat estetik açıdan kötü görünüme neden olan göz altı morluklarını bitkisel müdahaleler ile hafifletmek veya iyileştirmek mümkündür. Göz altı morluklarının yanı sıra kötü görünüme neden olan cilt çatlakları ile ilgili detaylı bilgi almak için “Cilt Çatlağı Nedenleri ve Tedavisi” yazısını okuyabilirsiniz. Göz altında oluşan bu morluklara iyi gelen bazı bitkisel çözümleri ise şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Maydanoz: Morlukların yanı sıra göz altı şişliğine de iyi gelen maydanozu blender ile parçalayıp yoğurt ile karıştırdıktan sonra göz altlarına sürebilirsiniz. Haftada bir kez ve 20 dakika uygulayarak değişimi fark edebilirsiniz.
  • Patates: Rendelenmiş patates veya rendelenmiş patates suyu ile göz altlarına kompleks yapabilirsiniz. Patatesin içeriğinde bulunan enzim, cilt renginin açılmasına yardımcı olur.
  • Badem: E vitamini bakımından zengin olan bademin yağını masaj yaparak göz altlarına sürmek oldukça faydalıdır. Sürülen tatlı badem yağının gece boyunca göz altında kalması ve sabah yıkanması daha hızlı sonuç alınmasını sağlar. Morluklar geçene kadar her gün uygulanabilir.
  • Elma sirkesi: Su ile seyreltilmiş elma sirkesini pamukla günde iki kez göz altlarına uygulamak morlukların açılmasına yardımcı olur.
  • Yeşil çay: Suya daldırılarak ıslatılmış olan yeşil çay poşetlerinin dolapta soğutulması ve 15 dakika gözlerde bekletilmesi, morlukları hafifletmeye yardımcı olur.
  • Salatalık: Salatalık dilimlerini gözlere, salatalık kabuklarını göz altlarına yerleştirerek 10 dakika bekletmek morlukların hafifletilmesine yardımcı olur.

Göz Altı Morluklarının Oluşmasının Nedenleri Nelerdir?

Göz altı morluklarının oluşmasının birden fazla nedeni bulunur. Kötü görünüme neden olan bu morlukların oluşmasının nedenleri şu şekilde sıralanabilir;

  • Stres
  • Yorgunluk ve uykusuzluk
  • Yetersiz su tüketimi
  • Genetik faktörler
  • Böbrek ve bazı karaciğer hastalıkları
  • Göz çukurunun derinliği
  • Demir eksikliği anemisi
  • Kalitesiz makyaj malzemeleri
  • Alerjik rahatsızlıklar
  • Sağlıksız beslenme
  • Alkol ve sigara gibi alışkanlıklar
  • Regl dönemi
  • Yaşlılığa bağlı nedenler

Cildin dermis tabakası ortalama 0,3 – 0,4 mm kalınlığındadır. Bazı durumlarda dış etkenlere bağlı olarak göz altında bulunan dermis tabakasının kalınlığı 0,1 – 0,2 mm’ye kadar düşer. Dermis tabakasındaki bu incelme, tabakanın altında bulunan damarların daha belirginleşmesine neden olur.

Mavi – mor halkalar şeklinde beliren damarların bu görüntüsü, göz altlarının estetik bakımdan kötü görünmesine neden olur. Yukarıda yazılan bitkisel desteklerin yanı sıra gülsuyu da kullanılabilir. Gülsuyu hem gözleri dinlendirmek hem de koyu halkaları tedavi etmek için idealdir. Bu morluklara faydalı olabilmesi için düzenli olarak uygulanması gerekir.

Göz Altı Morlukları Hastalık Habercisi Olabilir Mi?

Göz altı morlukları hem kadınların hem de erkeklerin yaşadığı bir cilt sorunudur. Estetikten uzak bir görünüm veren bu morluklar genellikle yaşam tarzı veya genetik faktörlere bağlı olarak kendini gösterir. Özellikle vücudun ihtiyaç duyduğu kadar uyumamak göz altlarının hemen morarmasına neden olur.

Cildin sağlıksız ve yorgun görünmesine neden olan göz altı morlukları genellikle kozmetik ürünlerle kapatılmaya çalışılır. Kamufle yöntemini tercih etmek yerine, nedenlerinin araştırılıp tedavi yoluna gidilmesi daha faydalıdır. Bu morluklar bazı durumlarda karaciğer, böbrek ve demir eksikliği anemisi rahatsızlıklarının sonucu olarak görülebilir. Hastalığa bağlı olarak gelişmeyen morluklar genellikle bitkisel tedavi yöntemleri ile iyileşme gösterir. Bu nedenle uzun süren inatçı göz altı morluklarının oluşması durumunda bir sağlık taramasından geçmek faydalı olur.

Morlukları kadar saç ile ilgili sorunlar da yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Özellikle kellik ile sonuçlanan dökülmeler, travmalara bile neden olabilir. Saç ekimi tekniklerinden biri olan Motorlu ve Manuel Saç Ekimi ile kellik problemi kalıcı olarak tedavi edilebilir. Hastalığa bağlı olmayan göz altı morluklarının bitkisel tedavisine düzenli olarak devam etmek önemlidir. Hangi tedavi uygulanırsa uygulansın, sonuç alana dek bırakmamak gerekir.