Saç, sakal, kaş ve kirpik gibi tüylerinin bölgesel olarak ani bir şekilde dökülmesine saçkıran denir. Tıp literatüründeki adı; Alopesi areatadır. Saçkıran kafa derisinde yuvarlak veya oval şekillerde kendini gösterir. Tedavi edilmesi durumunda saçsız kalan bölgede yeniden saç çıkması mümkündür. Hatta nadir olarak tedavi olmaksızın yeniden saç çıktığı da görülebilir.
Saçkıran, kadınlara oranla erkeklerde daha sık görülür. Ağırlıklı olarak genç nesilde görülme sıklığı daha fazladır. Bu hastalığın nedeni net olarak bilinmemekle birlikte, otoimmün nedenlerden dolayı ortaya çıktığı düşünülmektedir. Otoimmün hastalıklarda vücut kendi hücre ve dokularını tanımlayamaz ve yabancı olarak algılar. Bunun sonucu olarak; bağışıklık hücrelerinin, bir bölgedeki saç köklerine saldırarak saçın dökülmesine neden olduğu düşünülür.
Saçkıran tedavisi dermatologlar tarafından planlanır. Tedavi sürecinde öncelikli amaç, hastalığın ilerleyişini durdurmak ve belirtilerin şiddetini azaltmayı sağlanmasıdır. Hafif derecede gerçekleşen vakalarda tedaviye gerek kalmadan saçlar kendiliğinden tekrar çıkar. Ciddi belirtilerin görüldüğü durumlarda veya ileri aşamalarda steroid grubu ilaçlar ile tedavi sürecine başlanır.
Tedavinin başlangıç sürecinde steroidler krem formunda kullanılır. İlerleyen süreçte, krem kullanımının tedaviyi olumlu bir aşamaya taşımaması durumunda, kafa derisine enjektör ile steroid uygulanır. Saçkıran bu tedavinin yanı sıra, immünoterapi adı verilen diğer bir yöntem ile de tedavi edilebilir.
Saçkıran Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Saçkıran hastalığının kendini önceden belli beden belirli semptomları yoktur. Saçlı veya tüylü deri yüzeyinde bir ya da birden fazla, düzgün görünümlü oval veya yuvarlak şekilde tüysüzleşen deri bölgeleri olarak kendini gösterir. Saçkırandan etkilenen bölgelerde iltihabi bir duruma rastlanmaz. Ayrıca deri de sağlıklı görünür. Saçkıran genel olarak ilk önce kafa derisinde kendini gösterir. Kaş, kirpik, sakal, kasık ve koltuk altı tüylerinde de görülme sıklığı fazladır.
Saçkırandan dolayı tırnak yapısında değişiklikler olması da mümkündür. Klinik görünümü değişkendir ve kişiye göre farklılıklar gösterebilir. Bu sebeple de saçkıran hastalığının gidişatını öngörmek mümkün değildir. Ayrıca, kronik olarak tekrarlamaya uygun yapıya sahiptir. Nadir de olsa kendiliğinden iyileşmesi mümkündür. Dökülen deride yeniden çıkan saç ilk çıktığında pigmentsiz yani beyaz çıkar.
Saçkıran kendini fazlasıyla belli eden bir rahatsızlık olduğu için doktora gitmeye gerek kalmadan tanı konulabilir. Fakat tedavisi için mutlaka uzman bir doktora gitmek önemlidir. Bazı durumlarda doktor, kesin tanı konulması adına patolojik inceleme isteyebilir. Tedavinin olumlu sonuçlar vermesinden sonra saçın çıkmaya başladığı süreçte saçların uzamasını hızlandıran yöntemlere başvurabilirsiniz. Bu konuda size “Saç Uzaması Nasıl Hızlandırılır” konulu yazımız oldukça fazla yardımcı olacaktır.
Saçkıran ile Birlikte Görülebilen Hastalıklar Ve Saçkıran Risk Faktörleri
Yapılan birçok araştırmaya göre saçkıran, genetik faktörlerle ilişkilendirilebilir. Bu da demek oluyor ki; saçkıran olan bir anne veya babanın çocuğunda saçkıran rahatsızlığının görülme olasılığı, ailesinde saçkıran görülmemiş bir çocuğa göre ortalama 3 ila 6 kat daha fazladır. Saçkıran hastalığının risk faktörlerini şu şekilde sıralayabiliriz.
- Yaş, (saçkıranın 40 yaş altı kişilerde görülme olasılığı yüksektir)
- Cinsiye, (saçkıran hastalığı erkeklerde kadınlardan daha fazla görülür. Saçtan sonra en sık saçkıran olan bölge sakallardır)
- Genetik yatkınlık,
- Down sendromu,
- Otoimmün hastalık, sayılabilir.
Nadir de olsa, saçkıran hastalığı ile eş zamanlı görülebilen hastalıklar mevcuttur. Bu hastalıklardan bazıları şunlardır:
- Egzama
- Vitiligo
- Lupus
- Addison hastalığı
- Sedef hastalığı
- Atopik alerjik astım
- Saman nezlesi
Saçkıran tedavisi sonrasında mutlaka saç çıkar. Çıkmaması durumunda doktorunuzu değiştirmeniz faydalı olur. Sağlığınıza kavuştuktan sonra sakal veya kaşlarınızda değişiklik yaparak yeni bir imaj sahibi olmak isterseniz sakal, bıyık ve kaş ekimi ilginizi çekebilir.